29 Ekim 2012 Pazartesi

Bir kaç söz...




Bana göre bu ülkede en büyük sorunlardan bir tanesi; kavram kargaşasıdır. Yediden yetmişe, aydın olanından olmayanına, şehirlisinden köylüsüne kadar hemen herkes bu kavram kargaşı içersinde  iletişimsizliği yaşamaktadır. Çünkü kavramları kendine özgü gerçekliğiyle değil, bu kavramlara kendi bakış açılarımızla verdiğimiz anlamlarla en büyük iletişim kazalarına neden olmaktayız. Doğal olarak ta birbirini anlamayan bir toplum olmuş durumdayız.

Bugün Cumhuriyetin 89. yılı.

Bir ilke imza atarak bu yıl, cumhuriyetin kutlanmasına engeller konuldu. Bunu yaparken de gerçekten demokrasiyle yakından uzaktan ilgisi olmayan yöntemler kullanıldı.

Cumhuriyetimizle ilgili bir çok şey söyleyebiliriz. Kurulduğu andan itibaren bugüne gelene kadar halk tarafından seçilmiş siyasilerle birlikte lekelenmiş olduğu konusunda hemfikiriz. Lekelenmiş olsa bile cumhuriyete karşı olmak ise benim aklımın alabileceği bir şey değil.

Egemenlik hakkının belli bir kişi veya aileye ait olduğu monarşi yada oligarşi gibi kavramlara "evet" demektir, cumhuriyete karşı olmak. 21. yüzyılda monarşiden kurtulabilmek için egemen güçler tarafından istila edilmiş yurdumuzda emperyalist güçlere karşı bir savaş vererek monarşiyi yok edip yerine çok daha çağdaş cumhuriyet rejimini getirebilmiş bu halkın çocuklarının 89 yılda kafaları oldukça karışmış bir durumdadır.

Cumhuriyet tarihimizde 89 yılda siyasiler  demokrasinin özelliklerini yerine getiremeyerek toplumun acı çekmesine neden oldular. Bunları ne ret edebiliriz ne de görmemezlikten gelebiliriz. Ama yaşananların hiç biri cumhuriyeti kurmak için canını veren insanların ve cumhuriyetin suçu değildir.

Karşı olacağımız güç, "Cumhuriyet" olamaz. Tam tersine "Cumhuriyet" geleceğimizdir. Bunu görmeyip 89 yıllık süreç içersinde demokrasi adına yaşanılan yanlışları cumhuriyetten çıkartmaya çalışmak , cumhuriyeti yok etmeye çalışan akıl tutulmasına yakalanmış kişilerin işine gelecektir.

Oldukça yaralıdır cumhuriyet, yaralı olmasının dışında lekelidir de. Çok daha aydın günlere cumhuriyetin aldığı lekelerin temizlenmesiyle başlanabilinir ancak. Bu lekeleri temizleyeceğimize lekeleyenlerle aynı- farklı bir düşüncede olmakla birlikte- benzer davranışı gösterenler ise gerçek çıkmazımızdır.

Bugün topluma "ben ne istiyorsam o olur" demek isteyen zihniyete karşı direnen halk bu sebeple kutlanmalıdır. Siyasi olarak hangi görüşte olursak olalım cumhuriyete sahip çıkmak benim için siyasi bir davranış değil ,olması gereken bir davranıştır. Çünkü fikirlerimi cumhuriyet kavramında geliştirebilirim...

Son söz olarak çok sevdiğim yazar Albert Camus'nün bir cümlesini eklemek istiyorum

”Hiç kimsenin neyin ak, neyin kara olduğunu söyleyemediği yerde, ışık söner, özgürlük gönüllü bir tutsaklık olur.”

Albert Camus -

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır