31 Ocak 2013 Perşembe

Landfill Harmonic




Müzik eğitimciliği yaşantımda müzik adına beni heyecanlandıran bir çok şey olmakla birlikte ortaya çıkan proje kapsamındaki iki olgu her anlamda kalbimin çok hızlı atmasına sebep olmuştur.Bunlardan bir tanesi Venezuela çıkışlı El Sistema ve diğeri de Paraguay çıkışlı Landfill Harmonic.

El Sistema ile ilgili bilgilere bu blogta ulaşabilirsiniz ama Landfill Harmonic ile ilgili duygu ve düşüncelerimi yeni yazıyorum.

El sistema

İçinde yaşadığımız düzen mavi gezegenin hızla kirlenmesine ve yok oluşuna sebep olurken doğanın dengesini korumak adına yapılan çalışmaları saygıyla karşılıyorum.Gerçekten hepimiz mavi gezegende yaşarken bizden sonra gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmakta birincil görevimizdir. Landfill Harmonic gelinen aşamada bu kapsamda ele alınabilir ama El Sistema gibi bir benzerlikte söz konusu.

Şimdi;

Jose Antonio Abreu, müzik eğitimi almış olmasına rağmen meslek olarak ekonomistliği kendine seçen ve kendince bir hayali yaşama geçirerek ülkesindeki kötü koşullarda yaşayan çocukların yaşamlarını kurtarabilmek adına 12 öğrenciyle başlayan ve şimdi sayısı 260 bini bulan öğrencisiyle yaşama potansiyel suçlu olarak başlayan çocukları kurtaran bu çocukları orkestra üyesi ve müzisyen olarak yetiştiren bir sistemdir. Üstelik bu sistem dünyanın her tarafında örnek olarak ele alınmaya çoktan başlamıştır.

Landfill Harmonic ise Paraguay'da yaşamını çöp atıklarını toplayıp satarak sağlayan bir babanın çöpte bulduğu eski bir kemanı onararak evdeki kızına vermesiyle başlayan bir başka serüven.Yeni bir çalgı alabilecek güçte olmayan, ekonomik koşulları oldukça kısıtlı insanların yaşadığı bir bölgede çeşitli atık malzemelerden yararlanarak oluşturulan çalgılar yeniden bir değer oluştururken çocukların ve gençlerin müziğe olan tutkularıyla birleşerek bir orkestraya dönüşmüş durumda.



İster istemez yaşamını müzikle iç içe olarak uzun yıllardır geçiren bir kişi olarak ister istemez bunlar neden benim ülkemde olamıyor diye bir soru aklıma geliyor.Aslına bakarsanız potansiyel olarak müzik adına oldukça zengin bir kültüre sahip bir ulusuz.Ayrı ayrı ortaya koyacak olursak yine müzik adına son derece güzel şeylerde yapılıyor.Hemen her şeye sahipmiş gibi gözüksek bile sonuca baktığımızda hiç bir şey yapılmamış gibi bir durum ister istemez insanın aklına geliyor.

270 müzik merkezi, 15 bin eğitmeni, 102 gençlik, 55 çocuk ve 30 senfoni orkestrasıyla El Sistemayla Venezuela'da sonuçlanan müzik çalışmalarına baktığımızda ülkemizde bir şey yapılamadığını söyleyebiliriz sanırım.

Ya da Paraguay'dan çok uzakta bir yerde Türkiye'de bu orkestra ve eserlerini dinlerken hatta derslerimizde doğayı korumak adına bir çok bilgi verdiğimiz ülkemizde buna benzer çalışmalar yani dünyada ses getirebilecek hangi başarıya imza atmış durumdayız?



Hangi konu olursa olsun, ülkemizle ilgili bir başarı elde etmek istiyorsak öncelikle bu ülkenin nesnel koşullarını ve bu nesnel koşullarla birlikte bir tavır  aynı zamanda politika geliştirmemiz gerekmektedir. Doğal olarak öncelikle işini doğru yapan sosyologlara ihtiyacımız vardır.Ben çok  uzun zamandır bu ülkede sosyologların sesini duyamaz oldum. Sesini çıkartmaya çalışanları da yok etme konusunda uzman olduğumuzdan çok fazla umutlu olmadığımı hemen belirtmek zorundayım.

Bizim gibi geri kalmış ülkelerde, ortaya iyi sonuçların çıkması düşünebilen beyinlerle ve sorunları bilimsel olarak ortaya koyabilen kişilerle olabilir.

Hepimiz daha özgür, insanca ve mutlu bir yaşam arzulamaktayız. Bunu elde edebilmenin yolu doğru soruları sormanın yanında çözüm için toplumsal yaralarımızın bir an önce halledilmesi gerekmektedir. En azından bu konuda çaba sarfeden insanların önünün açılması gerekmektedir.

Yukarı da kısaca anlatmaya çalıştığım her iki çalışmada da var olan sistem tarafından ayrıştırılan , farklılaştırılan ve dışlanan insanlar bir şekilde her şeye rağmen insan olduklarını hissedebilip, iç dünyalarını ortaya koyabildikleri için tekrar var olabildiler.Bunu yaparken bu sisteme karşı olabilen insanların yardımıyla yaşam alanı buldular. Her iki sistemde de müzik sadece bir araçtı.

Müzisyen bolluğu olan ülkemizde buna benzer çalışmaların yapılabilmesi için öncelikle farklı düşünebilen, ufku geniş ve evrensel bakış açısını benimsemiş  insanlara ihtiyaç vardır. Gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Ve gerçekten son zamanlarda kendime sıkça sorduğum tek soru şu;

Değişmek ve değişimin bir gelişim olabilmesi için neler  yapıyoruz?



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır